Orta Doğu’da gerilim her geçen saat daha da tırmanıyor. İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan savaş, üçüncü gününe girerken karşılıklı saldırıların şiddeti katlanarak arttı. Her iki taraf da askeri ve stratejik hedefleri vurmanın yanı sıra artık büyük şehirleri de hedef almaya başladı.
İsrail, savaşın üçüncü gününde İran’ın başkenti Tahran ve İsfahan’daki nükleer tesisler başta olmak üzere birçok kritik noktayı hedef aldı. Tahran’ın doğusunda yer alan bölgelerde sivil yapılar da saldırılardan nasibini aldı. Özellikle Natanz’daki nükleer tesise düzenlenen hava harekâtı, savaşın gidişatında yeni bir kırılma noktası olarak görülüyor.
İsrail’in saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve bazı nükleer bilim insanlarının hayatını kaybettiği bildirildi. Bu gelişmenin ardından İran, “Gerçek Vaat 3” adını verdiği büyük bir karşı saldırı başlattı.
Gece saatlerinde İran’dan Tel Aviv ve Hayfa’ya peş peşe füzeler fırlatıldı. İsrail’in kuzeyinde bulunan Hayfa’da liman çevresindeki alanlarda ağır hasar meydana geldi. Tel Aviv’de ise çok sayıda binada yıkım yaşanırken, İsrail'in jet yakıtı üretim tesislerinden biri vurularak devre dışı bırakıldı.
Savaşın seyrini değiştiren bu saldırıların ardından her iki ülkeden de tehdit mesajları yükseldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tahran’ın kalbine ineriz” açıklamasında bulunurken, İran dini lideri Ayetullah Hamaney de “Son darbeyi biz indireceğiz” ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplumun endişeyle takip ettiği gelişmeler karşısında Birleşmiş Milletler acil toplantıya hazırlanıyor. Ancak sahada füzeler konuşuyor ve her geçen saat daha fazla can kaybı yaşanıyor. Orta Doğu yeni bir felaketin eşiğinde.