Diyarbakır’da, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Sena Düzgün, Onkoloji Hastanesi bahçesinde ağaca asılı halde ölü bulunurken, bıraktığı notta aynı fakültede görev yapan Arş. Gör. A.P.’yi işaret etti. YÖK, olaya ilişkin soruşturma başlatıp müfettiş görevlendirdi.
20 yaşındaki üniversite öğrencisi Sena Düzgün’ün intiharı Türkiye gündemine oturdu. Ardında bıraktığı mektup ve duygusal mesajlar, genç kızın bir aşk acısı nedeniyle hayatına son verdiği iddialarını güçlendirdi. Gözler, mektubunda ismi geçen Ahmet Pekaydın’a çevrildi.
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi Sena Düzgün, 27 Mayısta Onkoloji Hastanesi bahçesinde ağaçta asılı halde ölü bulundu.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edilmişti. Yapılan kontrollerde Düzgün’ün olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenmişti. Düzgün, yapılan otopsi işlemlerinin ardından yakınları tarafından defnedilmişti.
Polis, yaptığı incelemelerde olay yerinde intihar notu buldu. Sena Düzgün tarafından yazıldığı değerlendirilen notta, Ahmet ismine yer verildiği, iddiaya göre, söz konusu ismin aynı fakültede görev yapan Arş. Gör. A.P. olduğu ileri sürüldü.
Öte yandan, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), notta ismi geçen araştırma görevlisi hakkında soruşturma başlattığı ve müfettiş görevlendirildiği öğrenildi.
Notta şu ifadeler yer aldı;
Bütün elbiselerimi yardım kuruluşlarına verin. Kitaplarımı üniversiteye, oyuncaklarımı yuvaya, balığı Ahmet’e. Benden hiçbir şey kalmasın bu dünyada.
Mezarımda tek bir çiçek dahi istemiyorum. Mezar taşım dahi olmasın. Hiç kimse 5 dakikadan fazla kalmasın mezarın başında.
Ağlamak isteyen evine gitsin, annem de dahil.
Ve asıl mesele Ahmet asla mezarıma gelmesin. Telefon şifrem 194650, ne yapıyorsanız yapın.