Genelde et alışverişlerimi hep aynı güvendiğim
marketten yaparım; satıcıları tanırım, kaliteden
eminim. Ama o gün, farklı bir mağazaya
uğradım — “Et ettir, sonuçta aynı” diye
düşündüm ve bir parça biftek aldım.
Akşam yemek hazırlığı sırasında eti yıkarken
bir gariplik hissettim: Liflerin arasında sen,
yabancı bir şey belirdi. önce kemik parçası ya
da bağ dokusu sandım, Fakat bıçağı biraz
daha derine bastırınca… dehşetle anladım ki,
bu beklediğim şey değildi.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş
Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.
Ne olduğunu tam kavrayamadan, elimle
dikkatle çıkardım: Etin içinden minik bir sensör
çıktı — tam bir izleme cihazı parçası gibiydi.
Aklım durdu: Eğer ailenin birlikte yediği
sofrada bu sensör fark edilmeden pişseydi…
Hayal etmesi bile ürkütücü. Metal parça
boğazda veya mide yolunda ciddi
yaralanmalara yol açabilirdi. Bir de içindeki
olası toksik maddeler var; felaket olurdu.
Sonra biraz araştırdım. Büyük çiftliklerde ve
kesimhanelerde, hayvanları takip etmek veya
taşıma koşullarını izlemek için sensör
teknolojileri kullanılıyormuş
Ancak bunların
satışa sunulan etler arasında kalmaması
gerekirdi — bu, ciddi bir ihmaldi.
Ne kadar şanslıyım ki, o parçayı yemek
masasına ulaşmadan fark etmiştim. Bu
nedenle bu deneyimi paylaşıyorum: özellikle
bilinmeyen yerlerden et alırken bir kez daha
kontrol edin. Küçük bir dikkat, ailenizin sağlığı
ve güvenliği için çok şey değiştirebilir.